‘Açtıkları telefonda bir ses duyacaklar: Ben Kemal, geliyorum’

DUVAR – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Kümelenme Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Hırsıza tavrımız çok net ve nettir. Neşteri vuracağız, devlet malını geri alacağız. Seçimin ertesi günü telefonları acı acı çalacak. Sonunda bir ses duyacaklar.” Açtıkları telefon: Ben Kemal’im” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye artık bilsin ki ayrılmayacağız, inadına kucaklayacağız. Kavga etmeyeceğiz, inadımıza barışacağız. Ne olursa olsun bu güzel ülkeye barışı mutlaka getireceğiz.

Türkiye’nin her yerinden sorunlar geliyor. Bütün mesele her soruna akılcı çözümler üretmektir. Kendine güvenen bir toplum inşa edersiniz. Hedefimiz, kendisiyle barışık, problemsiz, akılcı politikalarla çözen bir siyaset anlayışıdır. Bu siyaset anlayışını Türkiye’ye taşıyacağız. Nasıl? Altı liderin ortasındayız. Birlikte çalışıyoruz, demokrasiyi savunuyoruz. Mevcut sorunlara akılcı politikalarla çözüm üreteceğiz.

Sibel Tekin belgesel çektiği için tutuklandı. İyi haber, denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakıldı. Bunu sevgili Sibel’e söyleyelim. Kapalı cezaevinden açık cezaevine hoş geldiniz. Türkiye’yi zindan olmaktan mutlaka kurtaracağız.

Devlet Opera ve Balesinden diyorlar ki, ‘Bizimle bir yan gösteri sözleşmesi yaptılar ama biz orkestra ve bale sanatçısıyız, solo sanatçısıyız, şef olarak bir misyonumuz var’ diyorlar. Merak etmeyin sevgili dostlarım ve sanatçılarımız 3,5 ay içinde setlerinizi alacaksınız.

Akaryakıtçılar.. Biz arabamıza mazot alırken çok kazanıyorlar diye iç çekmiş olabiliriz. Hatta çoğu çöpe gitmeye başladı. 7 ayda kapanan bayi sayısı 412. Küçük bir market olmasaydı tamamen çöpe giderdi. Burada 100.000’den fazla insan çalışıyor. Nasıl oluyor da bunun farkında değiller? 3.5 ay sonra tüm sorunlar çözülecektir. Alın teri döken herkesin kazandığı güzel bir ülke kuracağız. Menfaatten para kazananların değil, alın teri dökenlerin kazandığı bir Türkiye inşa edeceğiz.

Tek adam rejimi kurulur kurulmaz Türkiye’nin bütün sorunlarını bir an önce çözeceğiz dediler. Meydanı gezdiler. Vali ve kaymakamları ziyaret etti. Erdoğan geldi oturdu. Tek adam rejiminin faturası hepimizin önünde. Bu rejim, yani tek adam rejimi, Türkiye Cumhuriyeti için bir beka sorunudur.

DOĞALGAZ FİYATLARI

Ankara’da güzel kar yağdı. Aslında biraz daha kar yağışı istiyoruz. Hem sahaların hem de ülkenin artması açısından son derece değerlidir. Yüksek karın üzerine kar yağarsa, yeraltı suları da zenginleşir. Rusya-Ukrayna savaşının ardından doğalgaz fiyatları yüzde 80 düştü. Erdoğan ses çıkarmıyordu, Kemal Bey’in dünyadaki gelişmelerden habersiz olduğunu düşünüyordu. Sadece sanayici için fiyatı düşürmek için hızlı hareket ettiler. Konutlarda veya işyerlerinde değil. En ağır kış mevsiminin en derinden hissedildiği Erzurum, Kars gibi şehirlerimiz var. Neden doğalgaz fiyatını düşürmüyorsunuz? Dünya çapında yüzde 80 düşüş. Neden milletin sırtına koyuyorsun?

Allah iktidara geldiğimizde nasip edecek, göreceksiniz ki 3,5 ay sonra hiçbir evin, meskenin doğalgazı, elektriği, suyu kesilmeyecek.

Minimum fiyatın bu kadar çabuk eriyeceğini düşünmemiştim bile. Net alt fiyat 8 bin 506 lira 80 kuruş. 4 kişilik bir aile için gıda, barınma, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür bedelleri toplanır ve buna göre belirlenir. Minimum fiyat alıcı sayısı ise yaklaşık 5 milyon 400 bin kişi. Şu anda 5 milyon 400 kişi açlık sınırının altında maaş alıyor. Sarayda böyle bir şey yok. 4-5 yerden maaş alıyorsun. Moraliniz yerinde ama 5 milyon 400 bin kişinin açlık sınırının altında maaş almasını sağladınız. Asgari fiyatlarla tüm kardeşlerime sesleniyorum, benim görevim iktidara geldiğimizde hiçbir taban ücretin açlık sınırının altında ödenmeyeceği bir teşkilat kurmaktır. Bu güç zalim bir güçtür.

ALTI TABLOSUNUN ORTAK ANLAŞMASI

Ortak Politikalar Mutabakat Zaptı demokrasi tarihimizde bir ilktir. Bunu gururla ifade etmek istiyorum. Devletin beka meselesi haline gelen tek adam rejimini değiştirmek ve bu ülkeye gerçek demokrasiyi getirmek için 6 lider bir araya geldi ve 6 lider bir araya geldi. Cumhuriyet tarihinin altı lideri bir araya gelip 2 bin 300’ü aşkın mevcut soruna tek tek çözüm üretirse, bunu oybirliğiyle, gönül rahatlığıyla yaparlarsa Türkiye’nin geleceği parlaktır.

Yolsuzlukla mücadele, işsizlik politikaları, Türkiye’nin prestijini korumak için dış politikanın nasıl olması gerektiği, dijitali, bilişimi ve teknolojiyi nasıl yakalayacağımız burada. Kimse paniğe kapılmasın, devleti yeniden inşa edeceğiz.

Ortadasın, hiç ortaya gelip fotoğraf verdiler mi? Bir masa etrafında toplanıp ‘Ülkenin sorunlarını nasıl çözeriz’ diye düşündüler mi?

9 ana başlığımız ve 2.300’den fazla çözüm vaadimiz var. Hepsi ortak karar, ortak imza ve oybirliği ile alındı. Tarihimizde bir ilktir. Bütün demokrasi tarihi kitabını yazacak profesörler, bu kitaba atıf yapmadan kitap yazamayacaklardır. Duygularımızla değil aklımızla hareket ederiz. Sorunları kavga ederek değil aklımızla hareket ederek çözmeye çalışıyoruz.

Bunu uyguladığımızda göreceksiniz, Türkiye’de çok kısa sürede her şey düzelecek. Bundan emin olmanı istiyorum.

Ben başından beri bir konuda çok açık ve net konuşuyorum. Bu beşli çetelerin bir proje adı altında devlet hazinesinin büyük bir kısmını gasp ettiklerini, onlardan para ve mal toplayacağımı söyledim. Çünkü o para bu ülkenin doğmamış bebeklerinin parasıdır. Ben bu çetelerle bu savaşı ilan etmeden önce dost meclislerinde ikaz edildim. ‘Ah, onlarla uğraşırsan, büyük para seninle uğraşır’ dediler. ‘Mafya var, paramiliter gruplar var, derinler var ama dikkat et başkan’ diyenlerin olduğu bir yere geldim. Bunların hepsi gerçek korkulardı. Tüm bunları bilerek ve düşünerek yola çıktım. Bu sürecin ne kadar kirli olacağını bilmiyor muydum? Silahların gölgesinde siyaset yapacağımı bilmiyor muydum? Elbette biliyordum. Çok iyi biliyordum ki, görüşme talepleriyle geldiklerinde kabul edersem bu kirli düzenin muhatabı olmayacağım. Halkımın bunu çok iyi bilmesi ve beni çok iyi anlaması gerekiyor. Bu çetelerin bir kısmı bu saray hükümetinden, yani Erdoğan’dan önce de vardı. Gelen her güçle hizalanırlar. Hep sistemde kaldılar, gelen herkesi doyurdular. Ne kadar karanlık odak olursa olsun, onlarla işbirliği yaparsanız hepsini beslemeniz gerekir. Ayrıca insanları nasıl satın alacakları konusunda da uzmandırlar. Onlarla tanışır tanışmaz aynı zamanda bu çarkın bir parçası olacağımdan emin olurdum. Gücün adı değişirdi ama halkımın sefaleti devam ederdi. Bir Erdoğan gider, yerine yeni bir Erdoğan gelir.

‘BEYTU’L – ERKEK DOKUNAN KİMSE YANACAK’

Asıl panik, uzman ekiplerimiz hazineden çalınan paraların peşine düştüğünde başladı. O raporlar masama geldiğinde korkunç bir paniğe kapıldılar. Çalınan paranın toplam tutarının 418 milyar dolar olduğunu öğrenince karalama kampanyaları ve suikast tehditleri gelmeye başladı. korkmuş muyum? Vızıltı gelir ve tırıs. Kale gibiyiz, duvar gibiyiz, yiğit gibiyiz. Bu vesileyle devletimizin ana kurumlarından biri olan Sayıştay’a ve denetçilerine seslenmek istiyorum. Biz iktidara geldiğimizde o raporlarda 418 milyar doları görmezsem, görevinizi hakkıyla yerine getirmemişsiniz demektir. Seni raporda görmezsem yemin ederim seni yakarım. Çok değil, 3,5 ay sonra iktidara geldiğimizde bizim raporlarımızı sizinkilerle karşılaştıracağım. Görevini kimin yapıp yapmadığını göreceğiz. Onlara son bir şans vermek için kendilerinden randevu talep edeceğim, gidip özel olarak görüşeceğim. Şimdi bahsettiklerimden daha detaylı bahsedeceğim. Kemal Bey’e son bir uyarı yapmak istiyorum. Beytü’l-Mâle’ye dokunan yanar.

‘ANKARA’YA PANDORA İNŞA EDECEĞİM, ‘ÇETEMETRE’ OLACAK’

Buradaki halkıma bu konuda bir taahhütte bulunmak istiyorum. Devlet hazinesinden çeteleri, sülükleri ve parazitleri temizleme operasyonum başlamadan önce Ankara’da dev bir dijital pano kuracağım. Adı ‘Çita’ olacak. Halktan çalınan ve geri alınan her doları bu panoda tüm Türkiye görecek. Vatandaştan çalınan 418 milyar doları burada görene kadar asla durmayacağım. Türkiye’deki varlıklarının, yurt dışına kaçırdıkları, aile fertlerine devrettikleri, akrabalarına devrettikleri her kuruşun peşine düşeceğim.

Haksızlığa uğrayanlara elveda diyeceğim. Başörtülü kızlarımıza yapılan haksızlıklara sessiz kaldığımız için Roboski’ye, Ali İsmail Korkmaz’ın ailesine, Soma’ya ve onlara veda edeceğiz. Hırsıza yaklaşımımız çok net ve kesindir. Neşteri vuracağız, devlet malını geri alacağız. Seçimin ertesi günü telefonları acı acı çalar. Açtıkları telefonun ucundan bir ses duyacaklar. ‘Ben Kemal geliyor’ (HABER MERKEZİ)